Daha önce Abdulkadir Polat'ın, terör örgütü IŞİD militanı olduğu ile ilgili, delilleri zikretmiştik. İlgili yazılar sitemizde mevcut. IŞİD çıktığı günden bu zamana kadar akidesinde kesinlikle değişiklik olmamıştır. Bunu neden söylüyoruz. Çünkü Türkiye'de IŞİD'i sahiplenen ne kadar zihniyet varsa, bugün söylediği tek şey "IŞİD EVRİLDİ O YÜZDEN IŞİD'İ ARTIK DESTEKLEMİYORUZ" Bu, kocaman bir yalan. IŞİD aynı zihniyette devam ediyor. (IŞİD 2015'de Akidesini açıklamıştı aynı akide üzerinde)
Abdulkadir Polat'ın, nasıl bir "ırz düşmanı" olduğunu bilmeyen yok. Kendisiyle alakalı arkadaşları inanılmaz iddialar ortaya koydular ve bunları da zikrettikleri deliller ile güçlendirdiler. Bu siteler IŞİD destekçileri oldukları için devlet tarafından kapatıldı. Bu yüzden Polat hakkında yazılanlara ulaşmak zor oluyor. Biz, ulaşabildiklerimizi bu sitede yayımlamaya devam edeceğiz.
Ülkemizde IŞİD'i sahiplenen tipler, (Ebu Hanzala, Murat Gezenler vs) çocuk değil ne olduğunu göremediler mi? Şimdi çıkıp IŞİD'e desteklerini kestiklerini söylüyorlar. Bunlar yüzünden binlerce kişi IŞİD'e katıldı. Sizler uhrevi olarak hesap vereceksiniz. Onlarca insanın yuvası sizin yüzünüzden yıkıldı. Bunun hesabını vereceksiniz.
Gelelim asıl konuya. Polat, tam bir karı delisi çocuk. "CİHAT" bahanesi ile milletin karısına kızına yazılan bir tip. Taşeronluğunu yaptığı IŞİD'de aynı zihniyette, zuhur ettiği günden beri! Aşağıdaki haber Abdulkadir Polat ve zihniyetini anlatmak için yeterlidir. Bunların bugün IŞİD'i tekfir etmeleri bir anlam ifade etmiyor. Aynı zihniyetler. Özelikle Polat. Yakaladığı ilk fırsatta, IŞİD adına çalışırken nasıl milletin karısını kızına salça olduysa yine aynısını yapacak. Biz, bu şerri insanlara elimizden geldiği kadarıyla duyurmaya çalışacağız. Basireti kör olanlara yapacak bir şeyimiz yok. Başarı "ALLAH"tan.
Suriye'de SDG tarafından yakalanan ve bir kampta kalan gazeteci Defne Bayrak IŞİD'e katılımı için şu yorumu yaptı: Benim için bir hayal kırıklığı olmuştu. Kendisine devlet diyen ve bizi davet edenler bir kadına evlenmek dışında bakamıyorlardı.
DUVAR - CIA ile ABD’nin Ankara Büyükelçiliği arasında 2010’daki yazışmalarda adı geçen ve 2015 yılında IŞİD’e katılan Türk gazeteci Defne Bayrak şimdi SDG bölgesinde bir kampta bulunuyor. Türkiye kamuoyunun yakından tanıdığı Bayrak, Hürriyet, Vakit, TimeTürk, İnkaNews, Küresel Haber gibi yayın organlarının ardından IŞİD’in yayın organlarında çalışmıştı. 2015'de sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı paylaşımla, iki kızıyla birlikte IŞİD'e katıldığını duyurdu.
İstanbul Üniversitesi'nde gazetecilik okuyan ve aynı üniversitede tıp eğitimi alan Ürdün vatandaşı Halil Ebu Mulal El-Belavi’yle evlenen Bayrak, 7 yıl Ürdün’de yaşadıktan sonra eşinin 30 Aralık 2009 tarihinde Afganistan’daki ABD üssüne yaptığı 7 CIA ajanının öldüğü intihar saldırısının ardından Türkiye’de yaşamaya başlamıştı.
IŞİD'Lİ EŞİNDEN ŞİDDET GÖRDÜ
IŞİD içinde geçen 4 yılın ardından SDG tarafından yakalanan Defne Bayrak, Fırat Haber Ajansı’ndan (ANF) Ersin Çaksu’ya bir röportaj verdi. Örgüte katılmaya karar verdikten sonra önce Gaziantep’e geldiğini ancak gözaltına alındığını, kısa süre içinde bırakılınca sınırı geçip IŞİD’e katıldığını söyleyen Bayrak evlendiği Mısırlı IŞİD üyesinden şiddet gördüğünü ve uzun uğraşlar sonucu boşandığını belirtti. Bayrak, “Benim için bir hayal kırıklığı olmuştu. Kendisine devlet diyen ve bizi davet edenler bir kadına evlenmek dışında bakamıyorlardı” dedi. Bayrak, bir süre Kilisli Kürt bir IŞİD’li ile de evli kaldığını belirtti.
'BİRİNCİ HAYAL KIRIKLIĞIM IŞİD İKİNCİSİ TÜRKİYE'
Daha sonra çocuklarını alıp Türkiye’ye kaçmaya çalışan Bayrak, Fırat Nehri’ni geçerken Kürt güçleri tarafından yakalandı. Şimdi bir kampta tutulan Bayrak. Türkiye’de IŞİD ile ilişkili olduğunun ve Gaziantep’te gözaltına alındığında Suriye’ye geçeceğinin bilindiğini ama hiçbir şekilde uyarılmadığını söyledi. “Kullanıldık” diyen Bayrak, “Sizleri kullandıklarını düşündüğünüz kişi ya da kurumlar ile aranızda bir anlaşma mı vardı?” sorusuna ise yanıt vermedi. Yargılanmaların ilişkin kurulması planlanan uluslararası mahkemeye mesafeli yaklaşan Bayrak, Türkiye’de yargılanmak istediğini ve “muhataplarıyla yüzleşmek” istediğini söyledi.
Bayrak ile evlendikten sonra Ürdün’e dönen El-Belavi, burada Ürdün istihbaratı tarafından muhbirliğe ikna edildi. Böylelikle El Kaide içerisinde hızla yükselerek, örgüte ilişkin önemli bilgileri Ürdün istihbaratı, dolayısıyla CIA’yle paylaştı. El-Belavi, 30 Aralık 2009 tarihinde El Kaide liderlerinden Eymen El Zavahiri’ye ilişkin elinde önemli bilgiler olduğunu belirterek girdiği Afganistan’daki ABD üssünde biri Ürdün ajanı ve 7’si de CIA ajanına intihar saldırısı düzenledi. Afganistan’daki ABD üssüne yaptığı intihar saldırısının nedeni ise uzun süre “CIA ile El Kaide arasında çift taraflı olarak çalışan” El-Belavi’nin sırrı olarak kaldı. Ancak El Belavi’nin saldırıdan önce eşi Defne Bayrak ve çocuklarını Türkiye’ye getirmesi dikkat çekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder